HABERLER

Toplantının ardından Başkanımız ve Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Ali Y. Koç, şu değerlendirmelerde bulundu:

NE İSTİYORUZ? FUTBOLDA ADALET İSTİYORUZ!

“Bugünkü yemeğin amacı, sezon öncesi bütün Federasyon, Yönetim Kurulu ve Yönetim Kurulu Yedek Üyeleri, tüm kurul başkanları ve kulüpler-katılabilenler başkan seviyesinde katılamayanlar temsilci seviyesinde- buluştuk. Herkes kendini tanıttı. Kulüp başkanları futbolla ilgili beklentilerini aktardılar. Ve sonuç itibarıyla hepimiz aynı şeyi istediğimiz noktasına vardık. Ne istiyoruz? Futbolda adalet istiyoruz! Bizim için en umut verici durum, Federasyon Başkanımız, Yönetim Kurulu ve Kurullarının her birinin futbolda adalet tesis edilmesi gerektiğini ifade etmeleri. Yani herkes burada bir adaletsiz bir ortam olduğunun farkında ve Sayın Başkan ne dedi? ‘Adaleti tesis etmek hiç de zor değil, yeter ki istensin,’ dedi. Onun için federasyonumuzun bu niyeti hepimize bir umut ışığı oldu. Bununla beraber kullandığı bir laf var, onu da tekrar etmek istiyorum; ‘Güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir futbol sistemi oluşturacağız,’ dedi.  Bu bağlamda Allah onların yolunu açık etsin. Onlar muvaffak olursa biz muvaffak oluruz.

DEĞİŞİMDEN YANA DELEGELERİN BİR İRADE BELİRLEMESİ SADECE FUTBOL PAYDAŞLARINA DEĞİL ASLINDA SOKAĞA DA BİR UMUT OLDU

Biliyorsunuz son iki sezonda yorulduk, futbol paydaşları yoruldu! Geçen sezon son derece garip bir sezondu. Belki hiç yaşanmayacak olayların sürüsünü bir sezona sığdırdık. Bir de bununla beraber Türkiye Futbol Federasyonu’nun seçime giden süreci ve Türkiye Futbol Federasyonu’nda değişiklik yaşanılan süreç hepimizi yordu, hırpaladı, yer geldi kırgınlık oldu yeri geldi kızgınlık oldu ve ayrıştırıcı bir unsurdu. Dolayısıyla değişimden yana delegelerin bir irade belirlemesi sadece futbol paydaşlarına değil aslında sokağa da bir umut oldu. Bugün burada bunları konuştuk. Bizim her zaman söylediğimiz bir şey var, o da şu; Tekerleği yeniden icat etmeye gerek yok, yeter ki irade, cesaret, liyakat olsun ve bununla beraber de doğru bir yol haritası olsun. Bugünkü federasyonumuza baktığınız zaman en az 9-10 tane kulüp başkanlığı yapmış, değişik illerde görev almış tecrübeli bir kadro var. Kurullar da bugün kendilerini tanıttılar, daha doğrusu kurul başkanları tanıttı. Orada da kendi alanlarında belli seviyeye gelmiş, uzmanlık alanlarında iyi noktalara gelmiş insanların kurulların başına getirildiğini gördük. Hem hukuk hem de spor tarafında tecrübeli insanlar var. Ve niyet ki en önemlisi niyet! Cesaret niye önemli? Ona da değinmek istiyorum: pek çok ülke yaşıyor ama bizim ülkemizde daha fazla, sosyal medyada müthiş algı operasyonları yapılıyor; federasyonlar, kurullar hakemler üzerinde ki yeri geldi kulüplerin birbiri üzerinde baskı yaratan çalışmalar oluyor. Şimdi burada bu baskıdan etkilenmemek, yalpalamamak çok önemli. O yüzden cesaret önemli ve çok kısa sürede bunun bize işaretlerini federasyonumuz verdi. Bu baskılara dayanıldığı müddetçe yani insanlar doğru bildiklerini yaptıkları müddetçe, doğru bildikleri zaman zaman yanlış da olabilir ama doğru bildiklerinden herhangi bir medya veya sosyal medya baskısından etkilenmeden gitmek çok çok önemli. Bunu yapabilecek iradede olduklarını, bunu yapabilecek güçte olduklarını kısa sürede kulüplere göstermiş oldular.

FUTBOL AYRIŞTIRICI DEĞİL, BİRLEŞTİRİCİ OLMALI. FUTBOL SOKAKTA UMUT VERMELİ

Artık futbolun el birliği ile olduğu noktadan ayağa kalkması gerektiğini hepimiz içeride konuştuk. Bu bağlamda da kulüplerin federasyona en büyük desteği vermeleri gerektiğini de konuştuk. Futbol ayrıştırıcı değil, birleştirici olmalı. Futbol sokakta umut vermeli. Futbol, kim kazansın kim kaybetsin önemli değil ki Süper Kupa’da küçük bir replikasını gördük, kaybeden kazananı alkışladı, taraftarlar medeni davrandılar. Adaleti sahaya yansıttığınız zaman bir sürü şeyin zincirleme geleceğine inanıyoruz. Niye A Milli Futbol Takımımız, Avrupa’da mücadele eden kulüplerimiz; Kadın Voleybol Milli Takımımızın yarattığı aurayı, etkiyi ülkede yaratmasın? Görüyorsunuz Çin’i yendik ve tarihimizde ilk defa yarı finale çıktık ve federasyon başkanından teknik kadroya, tüm sporculardan emeği geçen herkesi kutluyorum. Bakın nasıl bir hava yarattı, nasıl bir mutluluk ve umut verdi! Futbolun da böyle olması gerektiğini düşünüyoruz ve inşallah el birliği ile futbolumuzu bugünkü olduğu noktadan daha ileriye götüreceğiz. Futboldaki yapısal sorunlar birkaç yılın sorunları değil, 20 küsur yılın sorunları. Kimsenin elinde sihirli değnek yok. Zaman içinde sabırla adaleti tesis etmek için çalışmaları sürdürmeliyiz. Dediğim gibi bu federasyon muvaffak olursa aslında futbol muvaffak oldu demektir. Bizler de kulüpler olarak samimi olarak onlara bu destekleri vermemiz lazım. İlk 3 ay çok çok önemli. Biz şunu söylüyoruz: hem saha içinde hem saha dışında biz sadece saha içine odaklanmayalım, saha dışı derken de neyi kast ediyoruz, saha dışındaki sevkler, temsilci raporları, PFDK cezaları, Tahkim Kurulu’nun son hukuki kararı var mı diye de bunların bir tutarlılık, standart çerçevesinde olması lazım. Sayın Başkanın da verdiği örnekte bir takıma 6 maç veriyorsun, sonra Tahkim’de 1-2 maça iniyor ve bu, tutarsız bir durum. Ya 6 maç yanlış ya da 2’ye inmesi yanlış. Hukuk gözüyle baktığınız zaman aslında istikamet belli.

Ben, Fenerbahçe Spor Kulübü ve Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı olarak şu kısa sürede tecrübe ettiklerimizden, konuştuklarımızdan, istişare ettiklerimizden ve son olarak da toplantıda ifade edilen duygu ve görüşler çerçevesinde umutluyum. İnşallah da Türk futbolu halka mutluluk veren bir noktaya tez zamanda gelir."